office@goodnews.com
tel.666 777 666

foto1

Muhtarlık

foto1

Ücretsiz Yaşlı Bakımevi

foto1

Ücretsiz Aşevi

foto1

Cami Derneği

foto1

Ücretsiz Çamaşırhane



Muhtarlık

Sakarya mahallesi muhtarı Nusret AYDIN görevi aldığı günden itibaren, mahallesi için bir çok güçlüğe göğüs gererek pek çok projeye imza atmıştır.

Devamını Oku

Aşevi

Aşevi

Devamını Oku

Yaşlı Bakımevi

Yaşlı Bakımevi

Devamını Oku

Cami Derneği

Cami Derneği

Devamını Oku

Ziyaret Sayacı

Bugün 17

Dün 12

Bu Hafta 117

Bu Ay 485

Tümü 56027



Hazreti Câbir (radıyallahü anh), Kâinatın Medar-ı İftiharı Efendimiz (aleyhissalatü vesselam)’in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:

 

“Kul namazı da terketti mi, işte o zaman küfürle arasında hiçbir perde kalmamış demektir.”

(Müslim, İman, 134; Ebû Davud, Sünnet, 15;  Tirmizî, İman, 9; İbn Mace, İkamet, 17)

Namaz: Dinin Direği Mü’minin Miracı

Salih amellerin tâcı olan namaz, Kuran-ı Kerim’de imandan sonra en çok zikredilen ve hakkında vurgu yapılan ibadettir. Sünnet-i seniyyede de namazın ayrı bir yeri vardır. İslam’da İbadet ve amel-i Salih denince ilk akla gelen namazdır.

Namaz, diğer salih amelleri câmi, kuşatıcı olması yönüyle Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem) tarafından üzerinde hassasiyetle durulmuştur. Hadis-i şeriflerde vârid olduğuna göre ahirette kulun ilk olarak hesaba çekileceği amel namazdır ve bu hususta hesabını kolay veren kimsenin, diğer amelleri hakkında da hesabının kolay olacağı bildirilmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de pek çok zikredilen namazla ilgili olarak bir ayet-i kerime şöyledir:

“Na­ma­zı hak­kıy­la eda et. Mu­hak­kak ki na­maz, in­sa­nı, ah­lâk dı­şı dav­ra­nış­lar­dan, meşru ol­ma­yan iş­ler­den alıkor. Al­lah’ı (na­maz­la) an­mak, el­bet­te en bü­yük fa­zi­let­tir. Al­lah bü­tün iş­le­dik­le­ri­ni­zi bilir.” (Ankebût Suresi, 29/45)

Namaz, insanı bir miraç gibi Allah huzuruna yükseltmesi ve ona kulluğunu en derin şekilde duyurması yönüyle eşsiz bir ibadettir. O, İnsan nefsinin kibir ve gururunu kıran, onu cennetlere ehil hale getiren muhteşem bir vasıta ve buraktır.

Kıldığımız namazların her bir rekâtında “Allah’ım, yalnız sana ibadet eder ve yalnız Sen’den yardım dileriz.” ifadesi bize her gün defalarca Allah katında sonsuz kıymeti haiz ihlâsı ve Allah’a tevekkülü tembihler.

İnsan namaz ile Allah’a itaati öğrendiği gibi psikolojik ve sosyal açıdan da namazın yeri ayrıdır. Onun vesilesiyle ferd ve toplumlar disiplini ve hayatı tanzim etme meleksini kazanır.

Vaktinde ve cemaatle kılınan beş vakit namaz, zamanın genişleyip bereketlenmesine vesiledir. Namazı vaktinde ve cemaatle kılma alışkanlık ve şuurunu kazanmış bir mü’minin hayatı hep nurlu ve bereketlidir. Günümüzde pek çok insanın şikayet ettiği vakit darlığı ve zamanın hızla geçip gitmesi onlar için söz konusu değildir.

Bütün inananlar, namaz vasıtasıyla tarağın dişleri gibi bir olup ittifak ve kardeşliklerini pekiştirirler. Protokollerin ve adam kayırmaların olmadığı tek yer namaz saflarıdır.

Namazın beden ve çevre temizliğine vesileliği de ayrıca ele alınması gereken muazzam bir konudur çünkü hem namaz kılan kimse hem de namaz kılınan mekânların hep temiz olma şartı vardır. Abdest ve mekân temizliğinin beden ve ruh sağlığına olumlu etkisi de ayrı bir yazı konusu.

Namazın dünyevî faydalarının çok çok ötesinde onun en önemli yanı şüphesiz ki bir ahiret azığı, sermayesi olmasıdır. Din binasının temeli iman, direkleri namaz, kubbesi de mücahededir. Din binasını koruyan fanus, namazdır. Koruyucu fanusu ve direkleri olmayan yahut direkleri zayıf olanın binanın göçme tehlikesi olduğu gibi namazsız imanın korunması da zordur. İman ve namaz ikiz kardeştir.

Kulluk ve şükrü ifadenin en güzel ve Allah katında en makbul yolu namazdır. Bir hadis-i şerifte bildirildiği üzere iman ile küfür arasında namazı terk vardır. Yani namazın terk yahut ihmali küfre kapı aralamaktadır. Bu sebeple Allah Resulü (aleyhissalâtü vesselam), ümmetini böyle bir kötü akıbete karşı sakındırmıştır:

“Namazı olmayanın kâmil manada dini yok demektir. Namazın dindeki yeri, başın bedendeki yeri gibidir.” (Taberanî, el-Mu’cemüs-Sağîr, 1/113; Suyûtî, el-Câmius-Sağîr, 2/387)

Efendimiz (aleyhissalatü vesselem)’in ayrıca buyurduğu üzere ahrette bütün insanlar sıkıntılı iken Cenab-ı Hakk’ın gölgesinde rahat ve mutluluk içinde olacak yedi sınıf insandan birisi de namazlarını daima vaktinde ve cemaatle kılmaya çalışan ve mescidden ayrılırken aklı ve kalbi orada kalan insanlardır.

Farzların ve revâtib (farzlara bitişik) sünnetlerin haricinde kıldığımız teheccüd, duhâ ve evvâbîn gibi namazlar bizi Allah’a daha da yaklaştırmaları yönüyle çok önemlidirler. Bu şekilde namaz insanı haline gelenlerin ahrette hesaplarını çok kolay olacağı yahut sorgusuz-sualsiz cennete gideceklerine dair hadisler bulunmaktadır.

Allah Rasülü Efendimiz mescide gidebilecek herkesin namazı mutlaka cemaatle mescitte kılmasını istemiş ve çocukların da küçük yaşlardan itibaren namaza alıştırılmalarını emir ve tavsiye buyurmuşlardır.

Konumuzu İmam Rabbânî Hazretlerinin Mektubat’ından namazla ilgili bir beyitle noktalayalım:

“Kıl namazı, çün saadet tacıdır,

Namazı öyle bil ki, mü’minin miracıdır.”

 

Namaz Saatleri

Döviz

Hava Durumu

BURSA

Sakarya Mahallesinin Sesi Radyosu